Monday, October 26, 2009

Sessizlik


Bir süredir sessizliğimi koruyorum. Bazen olur ya insana..kabuğa çekilip hiçbir şey yapmak istemezsin. Aynen öyle işte. Ne yazı yazmak istiyor canım, ne röportajların peşinden koşuyorum, ne de dondurma yemek gibi küçük zevklerin peşindeyim. Unutmuşum bu boşluk duygusunu...

İnsanlardan kendini korumak güzel birşeydi belki de. Şimdi böyle çaresiz bir bekleyiş içerisinde gibiyim. Aslında istediğim birşeyleri etiketlemek de değil. "Straight", "gay", "yanlız", "sevgilisi var" gibi etiketler altına bürünmek istemiyorum. Sevdiğim insanla sevdiğim şeyleri yapmak istiyorum sadece. Olur ya da olmaz,orası ayrı.

Ne olursa olsun yeniden yazı yazmaya başlamalıyım sanırım. İstesem de istemesem de hayat devam ediyor çünkü... Çok yakında güzel röportajlarla Reset sayfalarına geri dönmüş olacağım sanırım.

Friday, October 9, 2009

Ey İstanbul!

Dün uzun bir aradan sonra Kadıköy'e geçmek için vapur'a atladım. Oturdum dışarda yandaki koltuğa ve parıltılı İstanbul'u seyrettim. Işıltılı kocaman cruise gemileri, rengarenk Boğaz köprüsü, Boğazdan geçen sayısız gemi ve ay... İstanbul'un büyüleyici güzelliğini unutmuşum. Rutin hayatın boğuculuğunda kaybolup etrafımdaki güzellikleri göremez hale mi geldim acaba diye düşünmeden edemedim.

Thursday, October 8, 2009

Babylon 10 yaşında!



İlk Babylon'a gittiğim zamanı hatırlıyorum. Sanırım 2-3 yıl önceydi...Bir BabaZula konserinin ortasında şaşkınlıkla biramı yudumluyordum. O zamanda bu zamana Babylon bana müzik konusunda çok şey öğretti. Şimdi o aileyle birlikte olmak çok güzel.

10. yıl çerçevesinde Babylon hem kitabı hem de dergisiyle raflarda...

Siz de edinin.